Hava Durumu

AĞAÇ KORKUTMA GELENEĞİ

Haber Giriş Tarihi: 29.04.2020 13:25
Haber Güncellenme Tarihi: 29.04.2020 14:25
Kaynak: Haber Merkezi
dagderhaber.com
AĞAÇ KORKUTMA GELENEĞİ

DAĞ YÖRESİ YÖRÜK - TÜRKMENLERİNDE AĞAÇ KORKUTMA GELENEĞİ

Orta Asya’dan bizimle beraber bu topraklara gelen ve hayatın her alanına hitap eden pek çok Ata öğretisi / geleneğimiz var. Bizim kimliğimizin ve farklılığımızın bir parçası olan bu geleneklerden biriside “ağaç korkutma” geleneği/öğretisidir.

Meyve verimi düşen veya kurumaya yüz tutan ağaçları canlandırıp daha verimli hale gelmelerini sağlamak amacıyla ağaç korkutma adını verdiğimiz bir tören uygulanır. Bu uygulamanın genellikle üç şekilde yapıldığına şahit oluruz.

1 - İki kişi söz konusu ağacın yanına gider, birinin elinde balta olmak üzere konuşmaya başlarlar. Elinde balta olan söze başlar; “bu ağaç meyve vermiyor, ben bu ağacı keserim” diye hitap eder. Öbür kimse sözü alır ve “ben kefil olayım eğer bu sene de meyve vermez ise sende onu gelecek yıl kesersin” der. Bu sözler üç kez tekrarlanır. Sonra elinde balta olan şahıs ağacın sağına soluna küçük küçük çizikler atar ve “bak sana bir sene mühlet verdim, ona göre haberin olsun” der ve bu şekilde ağaç meyve vermesi için uyarılmış korkutulmuş olur. Bu aslında bir nevi iyi polis kötü polisi oynamaktır.

2 -  Bunun birde tek kişiyle yapılan şekli vardır. Yine benzer şekilde aynı sözler söylenir ve ağaca çizik atılır ama bu sefer kefil olan kimse yoktur ve uyarıyı yapan kişi bunu tek başına yapar.

3 -  Üçüncü bir yol ise meyve vermeyen ağacın dalına balta asılır ve bu balta ağaçta bir hafta boyunca bekletilir. Bir hafta sonra baltayı ağaca asan adam gider baltayı alır ve derki” seni bu sene kesecektim ama belki bu sene meyve verirsin diye vazgeçtim, eğer bu senede meyve vermezsen seni artık seneye keserim” der ve oradan ayrılır.

Belki bu gün bize bu gelenek tuhaf gelebilir. Fakat buradaki asıl ayrıntı ağaçların bizi duyup anladığına olan inançtır. Onların ‘korkmak ve laftan anlamak’ gibi meziyetlerinin olduğuna inanılır. Tecrübeler göstermiştir ki bu yöntemin faydası da görülmüş ve verimsiz ağacın bu uygulamadan sonra meyve verdiğine şahit olunmuştur.

Bugün ilmi bir izah olarak şunu bilmekteyiz; kesici bir aletle bir miktar çizilerek berelenen bitkiler ve ağaçlar sitokin adlı bir hormon salgılar ve bu hormon bitkinin köklerinden toprağa protein, yağ ve karbonhidratlardan oluşan bir salgı salmasına sebep olur. Bu salgıyla beslenen mikro organizmalar da topraktaki besinleri bitkiler için çözerler. Ağacın yeniden verimli olmasını sağlayan mekanizma bu şekilde uyarılmış olur ve harekete geçer.

Bu geleneğimiz 12. Yüzyılda İbn-i Avvam tarafından yazılan Kitabül Filaha’da da kaleme alınmıştır.

Yine İranlı yönetmen Darius Mehrjui’nin Armut Ağacı filminde ağaç korkutma sahnesi işlenmiştir.

Ayrıca Samed Behrengi’nin Bir Şeftali Bin Şeftali hikâyesinde bu konu anlatılmaktadır.

Var olsun bizim güzel kültürümüz!

Siz de köyünüzde, yörenizde, ilçenizde doğumdan ölüme kadar hayatın her alanını kapsayan eski gelenek ve uygulamaları bizimle paylaşın. Elbirliğiyle bize ait kocaman bir birikim ortaya çıksın. Bunu haber.dagder.org.tr sitemizde ‘Kültürümüz’ başlığı altında külliyata dönüştürelim ve yarınlara kalıcı bir kayıt bırakalım.

Lütfen adınızı, köyünüzü yazınızda belirtiniz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.