.
Sevgili dostum Yunus Emre Coşan’ın bana söylediği bir sözü hatırlarım. O zamanlar üniversitedeydik. Ülkemizin, toplumumuzun ve memleketimizin meseleleri hakkında çözümler bulmaya çalışıyorduk. Ünidağ’da dernekçilik adına tecrübe kazanırken bir yandan da dergiler, gazeteler çıkarmaya çalışıyorduk.
Toplumlar sürekli değişim içindedirler. Yirminci yüzyılda bu değişim insanlık tarihinde görülmediği kadar hızlı olmuştur. Bu değişimin bir tekâmül halini almasında halkın içinden çıkan aydınların çok büyük etkisi vardır. Bir ülke, bir yöre, bir toplum adına
Boş muhalefeti sevmem. Her şeyi eleştiren, her yapılanda kusur bulmaya çalışan muhalefet tarzının faydadan çok zarar getirdiğini düşünürüm; yalnız yardakçılıktan da hoşlanmam. Her yapılanı akıl süzgecinden geçirmeden, vicdan muhasebesini yapmadan alkışlayan şakşakçılardan da nefret ederim.
Siyasi çekişmelere feda edilmiş bir köy ve halkı var ortada. Bu köy bizim köyümüz. Dağ yöresinin bir parçası. Eylem yapıyorlar, nöbet tutuyorlar, sosyal medyadan seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bu köylüler dertli ve dert çözecek mekanizmalar, seçilmişler, kanaat önderleri ve sivil toplum örgütler